Kekova- Üçağız
Kekova, (Likya dilinde: Dolichiste) Antalya ilinin Demre ilçesi
yakınlarında Kaleköy ve Üçağız açıklarındaki küçük, kayalık bir adadır.
Kaynaklara çoğu kez “Kakava” diye geçmiştir. 4.5 km²’lik yüzölçümü
olmakla birlikte bu adada kimse yaşamamaktadır. Üzerinde pansiyonlar ve
kafeler bulunan adaya teknelerle ulaşım sağlanmaktadır.
Burası ismini ilk defa XIX.yüzyılın başında Cramer tarafından
duyurmuştur. Çoğu kez de kaynaklara Kakava olarak geçmiştir.
Kekova Adası ismini çevresindeki bölgeye de vermiştir. Ancak bu ada
depremler sonucu deniz altında kalmış ve buraya batık şehir ismi de
verilmiştir. Bu adanın yakınında Aperlai, batık Kent, Kaleköy’deki
Simena, Üçağızdaki Theimussa, Gökkaya koyundaki Istlada isimli antik
kentler bulunmaktadır.
Ayrıca Kılıçlı’daki Apollonia Üçağız’a 2km. uzaklıkta Çevreli’deki
Tybertissos kentleri de Kekova bölgesindeki diğer antik yerleşim
alanlarıdır. Bunlardan Tirmisin ovasına hakim 365 m. yüksekliğinde bir
tepenin üzerindeki Tyberissos antik kentinde çok sayıda Lykia tipi
lahitler ile güvercin yuvası şeklindeki Lykia kaya mezarları
bulunmaktadır. Bunlardan günümüze ulaşan kalıntılar Helenistik ve Roma
çağlarına tarihlendirilmektedir. Akropolün tepesinde bazı yapı
kalıntıları ile güneyde Dor üslubundaki Apollon mabedi kalıntılarından
yararlanılarak Bizans döneminde bir kilise yapılmıştır.
Çevreli Kapaklı arasındaki İnişdibi’de Istlada antik kenti
bulunmaktadır. Ne var ki bu küçük yerleşim alanlarının bölgede siyasi
bir etkinliği olmadığından hepsi birleşerek bir bütün halinde Lykia
birliği içerisinde temsil edilmişlerdir.
Kekova Adası üzerinde Bizans devrinde yapılmış bir kilisenin apsidi ile
karşılaşılmıştır. Ayrıca adanın üzerinde bazı mimari kalıntılar çevreye
dağılmış durumdadır.Burada yeterince bir yüzey araştırması ve arkeoloji
kazıları yapılmadığından bu konuda detaylı bilgi bulunmamaktadır. Bugün
tersane koyunun sağ tarafında deniz içerisinde kalmış dükkanlar ile sol
tarafta da ne oldukları kesinleşmeyen bazı yapı kalıntıları
görülebilmektedir. Büyük olasılıkla bunlar, evlere ait temel
kalıntılarıdır.
Kekova bölgesindeki antik yerleşim alanlarına ait, eski çağlarda
kayalardan yontma yöntemi ile elde edilen büyük taş blokları, Helenistik
devirden itibaren çevredeki diğer kentlerde kullanılmıştır. Bu bakımdan
tarihte önemli bir liman olan bu yerleşim alanı ile ilgili kalıntı ve
buluntular günümüze ulaşamamıştır.
İtalyan işgalinden sonra adanın hangi ülkeye ait olacağı konusunda
Türkiye ve İtalya arasında bir süre uzlaşılamamış, daha sonra ada 1932
yılındaki anlaşma ile Türkiye’ye bırakılmıştır.
Kuzey tarafında ikinci yüzyılda depremlerle yok olan antik Dolkisthe
kentinden kalma batıklara yer yer rastlanır. Kekova, Bizans döneminde
yeniden kurulup gelişmiş fakat gelişmesi Arap istilaları yüzünden devam
edememiştir.
Kekova ve çevresi 18 Haziran 1990’da Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından
sit alanı ilan edilmiştir. Tüm yüzüş ve dalışların hükümet tarafından
özel izin alınarak yapılması kararlaştırılmışsa da sonraki yıllarda bu
yasak, tarihî batık olanlar haricindeki yerler için kaldırılmıştır.
     |


|